MİLLET
DEVLET
SİYASET
40 yılı aşan sürede milletimizin başına bela olan terör örgütlerinin kadrolar oluşturmasını sağlayan sebepleri iyi analiz etmezsek, devletin bekası, VATAN' ın bölünmez bütünlüğünün korunması , kardeşlik hukukumuzun daha da perçinlenmesi noktasında gayretle çalışan TERÖRSÜZ Türkiye mücadelesi veren kahramanların haklarını yemiş oluruz. Gelecek nesillere kötü miras bırakmanın vebalini üzerimizden atamayız.
Terörün halkı ikna etmek için kullandığı argümanları iyi anlamak ve hatırlamak gerekir.
Etnik farklılıkları ve kültürel zenginlikleri ayrıştırıcı bir argüman gibi göstermeye çalışanların bu durumun müsebibinin DEVLET olduğu konusunda halkı ikna etme gayretleri çok uzun yıllar sürmüştür.
Doğu ve Güneydoğu'da millete hizmet sevdasıyla çalışan kamu yöneticilerinin görev yerlerinin adı sürgün ve mahrumiyet bölgesi olarak topluma lanse edilmiştir.
Topluma yansıyan bu durumlar terörün ajitasyoncuları için bulunmaz fırsat olarak değerlendirilmiştir.
2002 sonrasında kamu düzeni amacına yönelik işlemeye başlamıştır.
Siyasetin meclisteki YASAMA temsilcisi olanlar kendi alanında, YÜRÜTME temsilcisi kamu görevlileri kendi sorumluluk alanında görevlerini sürdürmüşlerdir.
Özellikle başkanlık sistemi sürecinden sonra, evrensel değerler doğrusunda, Tek Vatan,
Tek Devlet, Tek Millet
Tek Bayrak ülküsünde gayret ile çalışan kamunun yöneticileri sayesinde HALK ile DEVLET arasında gönül köprüleri daha belirgin şekilde kurulmaya başlanmıştır.
Sınır ve sınır ötesinde eli silahlı teröristler burunlarını çıkaramayacak hale gelirken,iç güvenlikten sorumlu, valilerimiz , kaymakamlarımız , emniyet güçlerimiz ön teker nereye arka teker oraya disiplini içinde hareket etmeleri neticesinde teröristler adeta buhar olmuşlardır.
Mülki amirler ve kamu kurum yöneticileri çalışmalarında devlet ile millet arasında gönül köprüleri kurarak Terörsüz TÜRKİYE sürecine büyük ölçekte katkı sağlamışlardır.
15 Temmuz'da Cumhurun başının çağrısına ölümüne katılan halkımız adeta DEVLET' in sesine topyekün kulak vermiştir.
Devlet millet el ele gönül gönüle daha GÜÇLÜ TÜRKİYE sözünün özü meydanlarda kendini göstermiştir
Sonrasında halkımızı sokağa çağıran SİYASİ Parti yöneticilerinin daveti devlete karşı yapılmış çağrı olarak algılanmış halkımız nezdinde itibar görmemiştir.
Netice itibariyle bugün TERÖRSÜZ TÜRKİYE nin olgunlaşması, hayata geçirilmesi söz konusu ise, büyük emekler sarfederek vesile olan herkesi minnetle anmak vatandaşlık görevimizdir.
Valilerimizin ve kaymakamlarımızın , Kamunun diğer yöneticilerinin teamüller gereği görev yerlerinin değişikliklerinde vatandaşın hissettiği ayrılık hüznünü, binlerce insanın helalleşme için toplantı alanını doldurmalarını, yüzlerce aracın konvoy eşliğinde üzüntüyle yolcu etmelerini çok iyi anlamak lazım.
Bölgesel olarak devlet karşıtı insanların çok olduğu düşünülen yerlerde görev yapan mülki idareciler hakkında sosyal medyada okuduğumuz sevgi ve güven duyulan ifadeler, seyrettiğimiz görseller, Terörsüz TÜRKİYE sürecine sağlanan katkının en önemli göstergesidir.
Bir çok genci dağlara götürenlerin oyununu bozan mülki idarecilerimizin bölge halkı üzerinde oluşturdukları güven ve sevgi sayesinde, terör unsurları dağa götürecek vatandaşımızı bulamaz hale gelmiştir.
Devletin üzerindeki kara bulutların kalkmasına en önemli katkı kamu yöneticilerinin başarılı çalışmaları ile olmuştur.
Devletin bekası için ömür tüketenler, devletin şefkatli yüzünü halkına, cabbar yüzünü halkın kardeşliğine ve vatanın bölünmez bütünlüğüne saldırıda bulunanlara göstermiştir.
Rabbim gayretleri ile millet ve devlet arasında gönül köprüleri kuran , muhabbeti güçlendiren yöneticilerimizin sayılarını artırsın, muaffakiyetlerini daim kılsın.