Türkiye'de 5 Aralık 1934 tarihi kadın hakları adına dönüm noktası oldu. Dünyanın çoğu ülkesinde kadınlar siyasal haklardan yoksunken Türk kadını seçme seçilme hakkına sahip olmuştu.

Aynı zamanda tarihte bugün Fransız kadın filozof, yazar, kadın hakları savunucusu, aktivist ve oyun yazarı olan Olympe de Gouges, 1789 yılında Fransız Ulusal Meclisi’nde okunan İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirgesi’nde geçen ‘homme’ (insan) sözcüğünün sadece erkeği kastettiğini öne sürdü. Ardından 1791'de Kadın ve Yurttaş Hakları Bildirgesi’ni yayımladı. 1791 yılında yayımlanan bu bildirge, insanlık tarihinin ilk kadın hakları bildirgesi olarak biliniyor.

Türkiye'de kadınlara seçme ve seçilme hakkının tanınması

1930 yılından itibaren çıkarılan pek çok yasa ile kadınlara önce belediye seçimlerine katılma, sonra köylerde muhtar olma ve ihtiyar heyetine katılma hakkı tanındı. Tüm bunların ardından ise tarihe damgasını vuran, tüm dünya ülkelerindeki kadınların da bu yolda önünü açan bir yasa değişikliği yapıldı. Mustafa Kemal Atatürk, 5 Aralık 1934’te Anayasa ve Seçim Kanunu’nda yapılan yasa değişikliği ile kadınların ilk kez oy kullanabilmesinin ve seçimlerde aday olabilmesinin önünü açtı.

Türk kadınlarının ilk kez aday olabildiği ve oy kullanabildiği TBMM V. dönem seçimleri oldu ve bu seçimler 8 Şubat 1935’te yapılırken, 17 kadın milletvekili TBMM'ye girdi, ara seçimlerde ise bu sayı 18 oldu.